Ocak-Temmuz 1919 tarihleri arasında, "bütün savaşları sona erdirmek için yapılan savaş"tan sonra, Barış Konferansı için dünyanın dört bir yanından gelen temsilciler Paris'te toplandılar. Konferansın odağında, zamanın üç büyük devlet adam olan Woodrow Wilson, Lloyd George ve Clemenceau vardı ama farklı hedefleri olan binlerce başkaları da Paris'e gelmişlerdi. Krallar, başbakanlar, dışişleri bakanları ve bunların danışman orduları, gazeteciler ve çeşitli ulusların kendi kaderlerini tayin hakkından kadın haklarına kadar yüzlerce değişik konuda lobi yapmaya gelmiş olan binlerce insan aynı salonlara yığılmışlardı. O yıl herkesin Paris'te bir işi vardı: Arabistanlı Lawrence, Romanya Kraliçesi Marie, Maynard Keynes, Ho Şi Min. O sıradışı altı ay boyunca bu kent, sanki iflas etmiş imparatorlukların tasfiye edildiği ve yeni ülkelerin yaratıldığı tek bir dünya devletinin başkentiydi. O güne dek böyle bir şey yaşanmamıştı, o günden beri de bir daha böyle bir şey yaşanmadı.Bu kitap, barış anlaşmalarını şekillendiren kimselerin kişiliklerini, önyargılarını ve ideallerini ortaya koymaktadır. Onlar Rusya’yı bir kenara ittiler, Çin’i yabancılaştırıp Arapları elediler ve daha pek çok sorunla uğraştılar. Kendilerine verilen adla, “Barış Yapanlar” bilimi ve demokrasiyi temel alan bir dünya düzeni kurmada başarısızlığa uğradılar; daha da önemlisi, başka bir savaşın başlamasına engel olamadılar.Margaret MacMillan, dünya barışını gerçekleştirmeye çalışan bu kimselere haksızlık edildiğini, hattâ onların, sonrakilerin hatalarından dolayı günah keçisi yapıldıklarını ileri sürüyor. Onların adil olmaya çalıştıklarını, ancak savaşın bedelinin ödenmesinin, ulusal isteklerin karşılanmasının ve Bolşevizme engel olmanın diplomasiyle başarılamayacağının kanıtlandığını savunuyor.
Kitabın konusu Birinci Dünya Savaşı sonunda galip devletlerin dünyayı yeniden düzenleme konusunda yaptıkları çalışmalar, bir yönden de pazarlıklar. Uzun yıllar sonra Polonya, Çekoslovakya gibi devletlerin tekrar bağımsızlıklarına kavuşmaları anlatılıyor. Küçük büyük devletlerin hırslarının sonsuzluğu görülüyor. Bu anlaşmaların barışı kurmak yerine kısa süre sonra İkinci Dünya Savaşına neden olduğu görülüyor. Dar çıkar kalıplarını aşamayan devlet adamlarının basiretsizliğinin dünyayı sürüklediği korkunç yıkımı düşününce, devlet adamlığının önemini düşünüyorsunuz. Bizimle ilgili yönü Savaş sonrasında dayatmayı kabul etmeyen tek millet oluşumuz ve bizim imzaladığımız barış anlaşmasının uzun ömürlü olması. kitap adeta bir roman gibi çok akıcı bir dille yazılmış. Çok önemli bilgiler içeren kitabı herkese özellikle tavsiye ederim. Ömer Zengin
MUTLAKA OKUNMASI GEREKEN BİR KİTAP. O DÖNEMİN AVRUPALI DEVLET ADAMLARININ GERÇEK YÜZLERİNİ GÖRMEMİZİ SAĞLIYOR. AVRUPALI DEVLETLERİN KENDİ ARALARINDAKİ MÜCADELELERİ OKUMAK ETKİLEYİCİ. MUSUL OLAYI, ARAP YARIMADASISNIN PAZARLIĞI VE İSRAİL’İN DURUMU ENTERESAN. VİLSON’UN “KENDİ KADERİNİ TAYİN” İLKESİNİN AVRUPALILARCA NASIL DA KENDİ ÇIKARLARINA GÖRE YORUMLANDIĞINI ÖĞRENMEK İLGİNÇ. İNSAN “İYİKİ MÜTTEFİKLER KENDİ ARALARINDA TAM OLARAK ANLAŞAMAMIŞLAR” DEMEKTEN KENDİNİ ALAMIYOR. YOKSA DÜNYANIN ŞEKLİ ACABA NASIL OLURDU? ALIN OKUYUN. BAZI GÖRÜŞLERİNİZ DEĞİŞECEKTİR.
2. dunya savasinin neden ciktigini, avrupa birliginin kurulmasinin temelinde yatan olaylari, yugoslavyanin bolunmesinin sebeblerini, avrupa ulkelerinin dusunce mantigini, serv anlasmasi sirasinda turkiye uzerine oynanan oyunlari merak ediyorsaniz kesinlikle okumaniz gereken bir kitap
Taraflı yazılmış olduğu bir gerçek.. Ama yinede çok iyi bir kaynak. Her şey tüm çıplaklığıyla anlatılmış fakat “olması gereken buydu” gibi yorumlarla da makul ve masum gösterilmeye çalışılmış. Tarih bilen ve okuyan insanlar çok rahat eleme yapabileceklerdir. Kesinlikle okunmasını tavsiye ediyorum.
Kitap Yorumları - (5 Yorum)
Kitabın konusu Birinci Dünya Savaşı sonunda galip devletlerin dünyayı yeniden düzenleme konusunda yaptıkları çalışmalar, bir yönden de pazarlıklar. Uzun yıllar sonra Polonya, Çekoslovakya gibi devletlerin tekrar bağımsızlıklarına kavuşmaları anlatılıyor. Küçük büyük devletlerin hırslarının sonsuzluğu görülüyor. Bu anlaşmaların barışı kurmak yerine kısa süre sonra İkinci Dünya Savaşına neden olduğu görülüyor. Dar çıkar kalıplarını aşamayan devlet adamlarının basiretsizliğinin dünyayı sürüklediği korkunç yıkımı düşününce, devlet adamlığının önemini düşünüyorsunuz. Bizimle ilgili yönü Savaş sonrasında dayatmayı kabul etmeyen tek millet oluşumuz ve bizim imzaladığımız barış anlaşmasının uzun ömürlü olması. kitap adeta bir roman gibi çok akıcı bir dille yazılmış. Çok önemli bilgiler içeren kitabı herkese özellikle tavsiye ederim. Ömer Zengin
MUTLAKA OKUNMASI GEREKEN BİR KİTAP. O DÖNEMİN AVRUPALI DEVLET ADAMLARININ GERÇEK YÜZLERİNİ GÖRMEMİZİ SAĞLIYOR. AVRUPALI DEVLETLERİN KENDİ ARALARINDAKİ MÜCADELELERİ OKUMAK ETKİLEYİCİ. MUSUL OLAYI, ARAP YARIMADASISNIN PAZARLIĞI VE İSRAİL’İN DURUMU ENTERESAN. VİLSON’UN “KENDİ KADERİNİ TAYİN” İLKESİNİN AVRUPALILARCA NASIL DA KENDİ ÇIKARLARINA GÖRE YORUMLANDIĞINI ÖĞRENMEK İLGİNÇ. İNSAN “İYİKİ MÜTTEFİKLER KENDİ ARALARINDA TAM OLARAK ANLAŞAMAMIŞLAR” DEMEKTEN KENDİNİ ALAMIYOR. YOKSA DÜNYANIN ŞEKLİ ACABA NASIL OLURDU? ALIN OKUYUN. BAZI GÖRÜŞLERİNİZ DEĞİŞECEKTİR.
Yazarın konuyu ele alış tarzı çok etkili ve sürükleyici… ayrıca çevirmende çok başarılı bir iş çıkartmış, şiddetle tavsiye ederim
2. dunya savasinin neden ciktigini, avrupa birliginin kurulmasinin temelinde yatan olaylari, yugoslavyanin bolunmesinin sebeblerini, avrupa ulkelerinin dusunce mantigini, serv anlasmasi sirasinda turkiye uzerine oynanan oyunlari merak ediyorsaniz kesinlikle okumaniz gereken bir kitap
Taraflı yazılmış olduğu bir gerçek.. Ama yinede çok iyi bir kaynak. Her şey tüm çıplaklığıyla anlatılmış fakat “olması gereken buydu” gibi yorumlarla da makul ve masum gösterilmeye çalışılmış. Tarih bilen ve okuyan insanlar çok rahat eleme yapabileceklerdir. Kesinlikle okunmasını tavsiye ediyorum.