Tuna, bir süredir hırçındır. Deli dolu akmaktadır. Dişlerini sıkan sara hastası gibi köpük püskürtmektedir. Bazen taşkınlık da yapmaktadır. Yatağına sığmaz, taşar… Sanki dargındır insanoğluyla. Tarlalarını, bağlarını, bağ evlerini, yollarını, köprülerini katar önüne, siler süpürür… Her defasında başını yaslayıp yol yorgunluğunu attığı, kimi zaman koy’unda uyuduğu, sükûnete kavuştuğu Bucak’ta bile artık köpük köpüktür. Çizgi çizgi dalgalar gönderir kıyı şeridine. Tokatlı Hasan’ı uyarmak ister gibidir. Sanki:- Kalk Hasan, diyor. Ben Bucak’ta başımı yumuşak kayalara dayar uyurum. Ama sen tedbiri elden bırakma. Çünkü su uyur, düşman uyumaz.
Hak ve adaletin hiç bir etnik grubu ayırtetmeden uygulanmasının ,umutla beklemenin,etle tırnak gibi oldukları topraklarındana ayrılmanın verdiği acı duyguları,fedekarlıkları,azınlıkların acı sinsi arkadan vurmalarını,vatan savunmasında gururumuz osman paşa yı çok güzel anlatan bu kitaplardan biri olup,okurken zevk alınabilecek akıcılıktadır.
Kitap Yorumları - (1 Yorum)
Hak ve adaletin hiç bir etnik grubu ayırtetmeden uygulanmasının ,umutla beklemenin,etle tırnak gibi oldukları topraklarındana ayrılmanın verdiği acı duyguları,fedekarlıkları,azınlıkların acı sinsi arkadan vurmalarını,vatan savunmasında gururumuz osman paşa yı çok güzel anlatan bu kitaplardan biri olup,okurken zevk alınabilecek akıcılıktadır.