Yıllardır modern sanayi uygarlığını tartışıyoruz. İk günahı kimin işlediğini, insanın bir zamanlar doğayla barışık bir halde yaşadığı o güzel günlere kimin son verdiğini, bizi fırtınaların orta yerinde kimin çırılçıplak bıraktığını bulmak için daha çok tartışacağız. Çünkü 'Tanrı(nın) öldü'ğünü bilmek, geleneğin zincirlerini parçalamak yetmedi, bu kez özgürlük ciğerlerimizi yakmaya başladı. Özgürlük kendinin, ayrıca ötekinin sorumluluğunu üstlenmek, belirsizliklerle, çözülmez çelişkilerle sarmaş dolaş yaşamak, yani, modern bireyler olmak demekti. Ama ağır geldi özgürlük. Taşıyamadık. O şenlikli devrim ve isyan uğrakları hariç yeni putlar icat ettik: 'akıl', 'sözleşme', 'yasa'... Gibi. Önceden haritası çıkarılmış bir alanda 'özgürce' davranabilme, ahlaki eylemin çıkmaz sokaklarından muaf olabileceğimize inanmanın yarattığı konfor, bir süreliğine baştan çıkarıcı olabildi. Ama yalnızca bir süreliğine...
Bauman’ın “her zaman bize yol göstermiş olan ve bugün hala yol gösteren ahlakın kolları güçlü ama kısadır. oysa artık uzun, çok uzun kollara ihtiyacı vardır.” haklı önermesinde bulunduğu kitap.
Yıllardır modern sanayi uygarlığını tartışıyoruz. İk günahı kimin işlediğini, insanın bir zamanlar doğayla barışık bir halde yaşadığı o güzel günlere kimin son verdiğini, bizi fırtınaların orta yerinde kimin çırılçıplak bıraktığını bulmak için daha çok tartışacağız.
Kitap Yorumları - (5 Yorum)
Günümüz dünyasını etiğin disiplinsel araçlarıyla değerlendirmek için eşi bulunmaz bir yapıt.
başta biraz karmaşık bir yapı olsada güzel
Her kitabını biriktirmeye çalışıyorum
Bauman’ın “her zaman bize yol göstermiş olan ve bugün hala yol gösteren ahlakın kolları güçlü ama kısadır. oysa artık uzun, çok uzun kollara ihtiyacı vardır.” haklı önermesinde bulunduğu kitap.
Yıllardır modern sanayi uygarlığını tartışıyoruz. İk günahı kimin işlediğini, insanın bir zamanlar doğayla barışık bir halde yaşadığı o güzel günlere kimin son verdiğini, bizi fırtınaların orta yerinde kimin çırılçıplak bıraktığını bulmak için daha çok tartışacağız.