Ortak bir zamanın içindeyiz seninle.
Aynı gündoğumunun, aynı günbatımının telaşıyla pır pır yüreklerimiz.
Aynı saatlerde içimiz eziliyor yavaş yavaş.
Aynı saatlerde "Rabbim iyilikle terbiye et bizi!" diye dua ediyoruz.
Sen ve ben. Sen ve ben bile fazla... Benliğimiz eriyip gidiyor.
Susan ağız oluyoruz. Duymayan kulak.
İdrakimiz sadece vaktin kutsallığına gark oluyor.
Vaktimiz kutsal.
Bütün pişmanlıklardan azade olsun istiyoruz düşüncemiz.
Her şey adımızda kalacak.
Ardımızda kalacakların yükünden kurtulsak diyoruz. Bir an önce kurtulsak.
Sadece yanımızda götüreceklerimizin telaşıyla geçse bütün vakitler...
Bereketi kuşanmış bütün vakitler.
Kardeşim diyorum.
Nefesi gül kokan kardeşim.
Sen güzelleştikçe bak ben de nasıl güzelleşiyorum.
Sendeki görüntüm ne güzel !
Senin bendeki görüntün kadar....
Nostaljik ramazan anılarının yer aldığı bir kitap. Anlatılanlar yaşananlardan seçilmiş sanırım. Sıkılmadan okuyabileceğiniz bir eser. Tabi kitabı ramazan ayı içerisinde okumanın ayrı bir havası var…
Adı üzerinde Ramazanların uhrevi havasından bahsedilen bu eserde “Nerede o eski ramazanlar?” sorusuna cevap aranmış diyebilirim. Özellikle trafikte yolda kalan anneye verilen süt olayı çok hoşuma gitti.. Okumayan merak etsin 🙂
bazen özlemle bazen hüzünle bazen de tebessümle okuduğum ramazannameyi herkese tavsiye ediyorum.zaten ramazanı anlatan kitaplardan zevk almamak elde değil ki…
insanlar tiyatro ve yazarımız bazen locadan bazen en ön sıralardan bazen arkalardan bazen bir görevli sıfatıyla bazen bir figüran olarak bazen de bizzat aktör olarak hem oyuncu hem de seyirci netice itbariyle bir şekilde yaşamın içinde ve bu dünyayı gözü kapalı yaşayanlara bir şeyleri kendi yorumuyla küçük hikayeleri anlatma hevesiyle kalemini kuşanmış hislerini yazısına aksettiren bir kalemşör fethettiği yer ise okuyucuların kalbi. Yazarımız için açtığım bu girizgahtan sonra kitap için yorum yapacak olursam ramazanların yazıyla çekilmiş fotoğrafları diye nitelenebilecek pasajlarla müthiş bir resmin yap-boz laştırılmış küçük parçalarını ihtiva ederken kitabın sonunda yap-boz tamamlanıyor ve ortaya insanı ihata eden bir ramazan sukuneti çıkıyor.
yazar kitapta eski ramazanları anlatmış ve şimdi eski tadı bulamadığımızdan bahsetmiş ve buna çözümler bulmaya çalışmış.gerçekten de artık ramazanlar eskisi gibi olmuyor insanlar ramazan geldi diye mutlu olup hazırlık yapmıyo gelmeden hazırlık yapılması gerekirken geldikten sonra bile kıymetini bilmiyoruz farkına bile varmıyoruz nasıl gelip geçtiğinin.inş bu kitabı okudukta sonra bende dahil olmak üzere bütü okuyanlar değişir.ve ramazanı gereği gibi yaşamaya başlarız.Allah bize güzel bir ramazan geçirmeyi nasip eder inş.
Kitap Yorumları - (5 Yorum)
Nostaljik ramazan anılarının yer aldığı bir kitap. Anlatılanlar yaşananlardan seçilmiş sanırım. Sıkılmadan okuyabileceğiniz bir eser. Tabi kitabı ramazan ayı içerisinde okumanın ayrı bir havası var…
Adı üzerinde Ramazanların uhrevi havasından bahsedilen bu eserde “Nerede o eski ramazanlar?” sorusuna cevap aranmış diyebilirim. Özellikle trafikte yolda kalan anneye verilen süt olayı çok hoşuma gitti.. Okumayan merak etsin 🙂
bazen özlemle bazen hüzünle bazen de tebessümle okuduğum ramazannameyi herkese tavsiye ediyorum.zaten ramazanı anlatan kitaplardan zevk almamak elde değil ki…
insanlar tiyatro ve yazarımız bazen locadan bazen en ön sıralardan bazen arkalardan bazen bir görevli sıfatıyla bazen bir figüran olarak bazen de bizzat aktör olarak hem oyuncu hem de seyirci netice itbariyle bir şekilde yaşamın içinde ve bu dünyayı gözü kapalı yaşayanlara bir şeyleri kendi yorumuyla küçük hikayeleri anlatma hevesiyle kalemini kuşanmış hislerini yazısına aksettiren bir kalemşör fethettiği yer ise okuyucuların kalbi. Yazarımız için açtığım bu girizgahtan sonra kitap için yorum yapacak olursam ramazanların yazıyla çekilmiş fotoğrafları diye nitelenebilecek pasajlarla müthiş bir resmin yap-boz laştırılmış küçük parçalarını ihtiva ederken kitabın sonunda yap-boz tamamlanıyor ve ortaya insanı ihata eden bir ramazan sukuneti çıkıyor.
yazar kitapta eski ramazanları anlatmış ve şimdi eski tadı bulamadığımızdan bahsetmiş ve buna çözümler bulmaya çalışmış.gerçekten de artık ramazanlar eskisi gibi olmuyor insanlar ramazan geldi diye mutlu olup hazırlık yapmıyo gelmeden hazırlık yapılması gerekirken geldikten sonra bile kıymetini bilmiyoruz farkına bile varmıyoruz nasıl gelip geçtiğinin.inş bu kitabı okudukta sonra bende dahil olmak üzere bütü okuyanlar değişir.ve ramazanı gereği gibi yaşamaya başlarız.Allah bize güzel bir ramazan geçirmeyi nasip eder inş.