Şehrazat’ın başka bir versiyonundaki gibi, Romen-Fransız yazar Dumitru epeneag okura sadece unutulmaz bir kadın karakteri değil, aynı zamanda parlak ve iğneleyici diyaloglarla canlılık dolu bir metin sunuyor.Romen Dilberi kimdir? Paris’te, komünist rejimde zulme uğramış anne babasıyla yaşadığı Romanya’daki çocukluğunu anlattığı Rus Iegor’un metresi, gümüş rengi kürküyle gözleri kamaştıran, kafenin patronu Jean-Jacques’ın rüyalarından çıkmayan ve ressam Edouard için bir Romen bluzuyla poz veren Ana adında bir sarışındır. Berlin’de ise, babası Auschwitz’te ölen Roman¬ya’daki Yahudi hayatını anlattığı Johannes ve Dieter iki felsefeci arkadaşının metresi olan Hannah adında bir esmerdir. Güzel ve gizemli Romen baştan çıkaran bir kadındır, savaş öncesi oyuncularına benzer ve gittiği her yerde, kafede, metroda, trende, polis karakolunda erkeklerin dikkatlerini çeker.Sonunda ölecek mi? Ölecekse, onu öldüren kim? Cevabı tabii ki romanda bulunuyor: “Bana ne katilin kim olduğundan, cinayeti kimin yaptığından? Cinayeti yazar yaptı! Katil odur. Nasıl olsa, manevi katil odur. Cinayeti o yaptırdı. Gerçek budur...”
romandaki özgür, gizemli kadını tasvirler, yaşananlar ve sonu dahilinde bambaşka bir şekilde okuyucuya sunabilmek mümkünken zamandan zamana ve mekandan mekana başarısız sıçramalar yapan yazar, bu anlatımıyla bir örgü kurmaktan çok üst üste düğüm atmış. mutlaka okunmalı denebilecek bir kitap değil.
Kitap Yorumları - (1 Yorum)
romandaki özgür, gizemli kadını tasvirler, yaşananlar ve sonu dahilinde bambaşka bir şekilde okuyucuya sunabilmek mümkünken zamandan zamana ve mekandan mekana başarısız sıçramalar yapan yazar, bu anlatımıyla bir örgü kurmaktan çok üst üste düğüm atmış. mutlaka okunmalı denebilecek bir kitap değil.