Bu eser, Osmanlı Dönemi'nde, Bursa'yı ziyaret eden seyyahların, günümüze ulaşan yazılarının ve seyahatnamelerin ışığında, Bursa'nın sosyal ve ekonomik tarihini ortaya koymaktadır. Seyahatnamelerdeki yazılanlar, arşiv belgeleri ve Bursa üzerine yayınlanmış makale ile kitaplardaki bilgilerle de karşılaştırılmıştır.Bursa'yı ziyaret eden ve izlenimlerini kaydeden seyyahların çoğunluğunu, Avrupalılar oluşturmaktaydı. Osmanlı dönemi Bursa'sına 180 seyyah, ziyarette bulunmuştur. Bu seyyahlar, yazılarını, Arapça, Danca, Flamanca, İngilizce, Fransızca, Almanca, İtalyanca, Latince, Ermenice, Grekçe ve Osmanlı Türkçe'siyle kaleme almışlardır. Bu eserde, Prof. Lowry, farklı dillerdeki seyyahların anlatımlarını ve birbirleri arasındaki farklılığı da okuyuculara sunmaktadır.Bütün bu seyahatnameler, Bursa tarihinin bilinmeyen farklı bir yüzünü de yansıtmaktadır. Seyahatnameler olmasaydı, Osmanlı hakimiyetinin ilk iki yüzyılında, şehrin nüfus ve ekonomisi, birer boş sayfadan ibaret kalırdı. Ayrıca, gayrimüslimlerin şehir tarihinde oynadığı rol; ipeğin, şehir ekonomisi üzerindeki sürekli değişen önemi, ya da gerek insani, gerekse de doğal felaketlerin nüfusa olan etkileri gibi konulara, seyahatnamelerden yararlanarak daha derin yaklaşılmaktadır. Lowry'nin, bu konuda model olan çalışmasının amacı, seyahatnameler sayesinde, üzeri örtülü kalmış olan Osmanlı Bursa'sının büyüleyici sayfalarına ışık tutup, bizleri aydınlatmasıdır.
Ah memleketim aah şuan 4 yıl oldu gurbet ellerde. Ulu camiye, Yeşil türbeye, Emir Sultana, toprağına, yeşiline, o buz gibi uludağ suyuna, nilüfer çayına hasret kaldım.Her gece rüyalarımda sokaklarını gezer dolanırım. Ama uykudan kalktığımda büyük bir hayal kırıklığına uğrarım. Bekle beni memleketim şafak 36, kısmet olursa geleceğim.
Kitap Yorumları - (3 Yorum)
Özellikle tarihi seyahat yazılarını okumayı sevenler için ve Bursa hakkında eskilerden bilgi edinmek için çok faydalı bir kitap.
Şehir kitaplığı meraklıları Bursa şehrinin tarihini çarpıcı kaynaklarla anlatan Bu Amerikalı yazarın kitabını mutlaka okusunlar derim..
Ah memleketim aah şuan 4 yıl oldu gurbet ellerde. Ulu camiye, Yeşil türbeye, Emir Sultana, toprağına, yeşiline, o buz gibi uludağ suyuna, nilüfer çayına hasret kaldım.Her gece rüyalarımda sokaklarını gezer dolanırım. Ama uykudan kalktığımda büyük bir hayal kırıklığına uğrarım. Bekle beni memleketim şafak 36, kısmet olursa geleceğim.