Sinema, çağımızın düşünce aracı olarak ne tür imkânlara sahiptir?Sinema ile diğer sanat dalları arasında nasıl ilişkiler vardır?Sinema hakikatin dili olabilir mi?Sanat ve özelde sinema insanlığa yeni bir şeyler söylemenin aracı olabilir mi?Dünya sinemasının düştüğü krizi aşabilmenin yolları nelerdir?Sanatı, edebiyatı ve özelde sinemayı tefekkürün en önemli araçları olarak gören Enver Gülşen, bu kitaptaki metinlerde, birbiriyle bağlantısız gözüken birçok alanın içsel bağlarını ifşa etmeye çalışıyor.İslâm medeniyeti ve tasavvuf, Doğu hikmet gelenekleri, Batı düşüncesi ve bütün bu medeniyetlerin sanata yönelik oluşturduğu zeminleri tartışıp sinemanın bir imkân olarak sınırlarını araştırıyor.Düşüncenin büyük kriz içine girdiği Batı uygarlığının içinde/n doğan sinemanın, bir “Doğu” sanatı olarak değerlendirilmesi gerektiğini tartışan bu metinler, krizin çözümü üzerine bir tefekkür düzlemi oluşturmayı amaçlıyor.Gülşen’in bu kitabı, sinema üzerine düşünmenin ve sinema üzerinden insanlığın ve dünyanın sorunlarını medeniyet perspektifi çerçevesinde düşünme çabasının ülkemizdeki ilk örneğini oluşturuyor. Bu açıdan bu kitabın akademide ve entelektüel çevrelerde yeni açılımlara ve tartışmalara öncülük edeceğini düşünüyoruz.
Mevlana’dan Tarkovski’ye, Dostoyevski’den İbn Sina’ya, Deleuze’den Semih Kaplanoğluna… hepsi bir hedef için aynı yolda. Hakikat hedefi! Enver Gülşen’in okuduğum ilk kitabı ve bundan sonra diğer kitaplarını almak için sabırsızlandım. Kendi sitesinden yazdığı güncel yazıları da ayrıca takip ettim. Müthiş bir düşünür. Kitabı sinemaya dair teknik bir takım çalışmalar olarak sakın düşünmeyin. İsmiyle müsemma bir eser. Başta saydığım isimlerden de anlaşılacağı gibi; sinemaya tasavvuf, edebiyat ve felsefe de eşlik ediyor. Özellikle Suç ve Ceza bölümü ve onun sinema okuması çok güzel. Tabii Mantıkut Tayr ve Stalker arasında kurulan naif ilişki de. Kaçırmayın. Seveceksiniz.
Sinema hakkında yazdığı 2.kitap olan “Hakikatin Sineması”nı ilk anda okudum. Bu kitabı ise henüz bitiremedim. Tasavvuf, nirvana, varoluş, mevcud, ehadiyyet, vahdet … gibi kavramları -kendi adıma biraz uzun tuttuğunu düşünsem de- geniş şekilde izah ederek sinemaya dair anlatacaklarına bir alt yapı oluşturuyor. Yusuf Kaplan beyefendinin de uzunca diyebileceğim bir giriş yazısı mevcut olup konuya ışık tutuyor. Edebiyat severlere de tavsiye ederim diğer arkadaşlar gibi.
Kitap Yorumları - (5 Yorum)
Tasavvufi bakış açısına sahip yazarın Sinemanın Hakikati’ne dair yazıları. Kitap daha kısa olabilirmiş. Bazı bölümlerde tekrara düştüğünü düşünüyorum.
Mevlana’dan Tarkovski’ye, Dostoyevski’den İbn Sina’ya, Deleuze’den Semih Kaplanoğluna… hepsi bir hedef için aynı yolda. Hakikat hedefi! Enver Gülşen’in okuduğum ilk kitabı ve bundan sonra diğer kitaplarını almak için sabırsızlandım. Kendi sitesinden yazdığı güncel yazıları da ayrıca takip ettim. Müthiş bir düşünür. Kitabı sinemaya dair teknik bir takım çalışmalar olarak sakın düşünmeyin. İsmiyle müsemma bir eser. Başta saydığım isimlerden de anlaşılacağı gibi; sinemaya tasavvuf, edebiyat ve felsefe de eşlik ediyor. Özellikle Suç ve Ceza bölümü ve onun sinema okuması çok güzel. Tabii Mantıkut Tayr ve Stalker arasında kurulan naif ilişki de. Kaçırmayın. Seveceksiniz.
Sinema hakkında yazdığı 2.kitap olan “Hakikatin Sineması”nı ilk anda okudum. Bu kitabı ise henüz bitiremedim. Tasavvuf, nirvana, varoluş, mevcud, ehadiyyet, vahdet … gibi kavramları -kendi adıma biraz uzun tuttuğunu düşünsem de- geniş şekilde izah ederek sinemaya dair anlatacaklarına bir alt yapı oluşturuyor. Yusuf Kaplan beyefendinin de uzunca diyebileceğim bir giriş yazısı mevcut olup konuya ışık tutuyor. Edebiyat severlere de tavsiye ederim diğer arkadaşlar gibi.
sinema ve edebiyat üzerine derinleşmek isteyenler için güzel bir çalışma
sinemayla ya da edebiyatla ilgilenen herkes okumalı bu kitabı bence.