Türk sinemasının, prangalarından kurtulması için inşa edeceği yeni ocaklara; o ocaklarda yetişecek yeni tilmizlere ve ustalara ihtiyacı olduğu kesin.Başta modası geçmiş kaba pozitivizm olmak üzere birçok akımdan kaynaklanan takıntı, senaryolarımızın kolunu kanadını kırmaya devam ediyor.İdeolojik saplantılar ve yanlış algılanma korkusu, görünmez bir makasa dönüşüyor ve hayal gücünü zorlayan hikayeleri de yok ediyor; bütün gücünü hayatın gerçeğinden alan öyküleri de.Hal böyle olunca sinemaya yatırım yapmak isteyen yeni müteşebbislerin bu sektöre sermaye aktarması da zorlaşıyor.Bu sorunu çözmek için sinemanın kendisiyle; daha açıkçası halkıyla barışık olması gerekiyor..
Kitabı okurken ilk başta şunu diyorsunuz; gerçekten bizim tarihimiz balta girmemiş orman gibi filmi yapılacak o kadar çok konu var ki daha sonra sinemanın nasılda insanların kutsallarıyla oynadığını anlıyor ve yine bir eksiklik hissediyorsunuz en son kitap biterken bütün bunları doğru düzgün yapabilecek sinemacı var mıdır acaba diyorsunuz..
çok güzel bir kitap. Öncelikle Türkiye’deki entellektüel tiplemesini enine boyuna ifade ediyor. Dönem dönem filmleri ele alıyor ve oradaki genel yaklaşımı nazara veriyor. Bakıyorsunuz, Yeşilçam sineması sanki bir elden yönlendirilmiş. Sonra bizim sinemamızın açmazlarına temas ediyor, “evet” diyorsunuz. “tam da eksikliğini hissettiğimiz şey buydu”. Yazar Edebiyat diplomalı olduğunu hissettiren güzel bir üslupla, çok tatlıca size anlatıyor aklından geçenleri, hayallerini ve size ufuk kazandırıyor bu küçük ama dolu kitapta. Lezzetle okur, tavsiye edersiniz hatta.
Sinema severlerin okuması gereken bir kitap.Ekrem Dumanlının sinemaya dair sağlam alt yapısı ve akıcı dili kitabın kısa sürede okunmasını sağlayan birinci etken.İkincisi ise kitapta bahsedilen filmler birçok kişinin izlediği ve güncel filmler.Bence bu çok önemli çünkü birçok kişi 1940-50-60’larda yapılmış filmleri izleme fırsatı elde edememiştir.Ayrıca “aydın”larımızın görevi ülkemizin heryönde ilerlemesini sağlayacak fikirlerini öncesinden görerek paylaşmaktır;yazarın da bunu çok güzel bir dille yaptığını düşünüyorum.Dini içerikli gibi görünse de kitap,sadece din değil tarihle de barışmamız gerektiğini ve sinemamızın bu şekilde canlandırılması gerektiği dile getirilmiş.Doğru çocuğumuz Türk sinemasını vasat buluyoruz,bunun nedenlerini araştıran,fikir veren bir kitap.
Kitap Yorumları - (5 Yorum)
ekrem dumanlı, sinemanın dini ve sosyolojik boyutuna değinmeye çalışmış. kısmen de başarılı olmuş.
ekrem dumanlının kalemine sağlık gerçekten. film izlemenin de bir adabı olduğunu çok iyi anlatmış
Kitabı okurken ilk başta şunu diyorsunuz; gerçekten bizim tarihimiz balta girmemiş orman gibi filmi yapılacak o kadar çok konu var ki daha sonra sinemanın nasılda insanların kutsallarıyla oynadığını anlıyor ve yine bir eksiklik hissediyorsunuz en son kitap biterken bütün bunları doğru düzgün yapabilecek sinemacı var mıdır acaba diyorsunuz..
çok güzel bir kitap. Öncelikle Türkiye’deki entellektüel tiplemesini enine boyuna ifade ediyor. Dönem dönem filmleri ele alıyor ve oradaki genel yaklaşımı nazara veriyor. Bakıyorsunuz, Yeşilçam sineması sanki bir elden yönlendirilmiş. Sonra bizim sinemamızın açmazlarına temas ediyor, “evet” diyorsunuz. “tam da eksikliğini hissettiğimiz şey buydu”. Yazar Edebiyat diplomalı olduğunu hissettiren güzel bir üslupla, çok tatlıca size anlatıyor aklından geçenleri, hayallerini ve size ufuk kazandırıyor bu küçük ama dolu kitapta. Lezzetle okur, tavsiye edersiniz hatta.
Sinema severlerin okuması gereken bir kitap.Ekrem Dumanlının sinemaya dair sağlam alt yapısı ve akıcı dili kitabın kısa sürede okunmasını sağlayan birinci etken.İkincisi ise kitapta bahsedilen filmler birçok kişinin izlediği ve güncel filmler.Bence bu çok önemli çünkü birçok kişi 1940-50-60’larda yapılmış filmleri izleme fırsatı elde edememiştir.Ayrıca “aydın”larımızın görevi ülkemizin heryönde ilerlemesini sağlayacak fikirlerini öncesinden görerek paylaşmaktır;yazarın da bunu çok güzel bir dille yaptığını düşünüyorum.Dini içerikli gibi görünse de kitap,sadece din değil tarihle de barışmamız gerektiğini ve sinemamızın bu şekilde canlandırılması gerektiği dile getirilmiş.Doğru çocuğumuz Türk sinemasını vasat buluyoruz,bunun nedenlerini araştıran,fikir veren bir kitap.