Sular köpürmemeliydi rüveydaKırılmamalıydı ıslak dalları hasret selvilerininBen zehire alışkınım, şerbete değilRüyalar nefret eder avare duruşumdanKabuslar çeker ancak derdimi yeryüzündeSen gün boyu simsiyah bir ufukla beraberBen her gece bir Mehdi türküsüyle çilekeşYargılamak için zeval kayıtlarınıİnkılab bekliyorum
Hüznüm ile Ülfeti Pareler LaleleriO akşam, gözlerimde kainat soldu, KerimÜlkeme kançanağı bulutlar doldu, KerimDumanlı bir havzada alevlendi benliğimVarlığım, yokluğumda efsane oldu, KerimO akşam çöktü birden gönlümün kaleleriEnkazını eritti yüzünün haleleriGölgemdeki tebessüm bile kayboldu, KerimHüznüm ile ülfeti pareler laleleriokumak çok çok zevkli
SIYAH GÖZLERINE BENI DE GÖTÜRDaha dokunmadan kurudu iremÇöllere bir türlü yagamiyorumYeni bir kosunun baslangicindaBiraz deprem sonrasiBiraz sehir hülyasiBir kalp yanginindan geriye kalanSiyah gözlerine beni de götürArtik bu yerlere sigamiyorum.Pembe uçurtmalar yolladigindan beriSarardi tiryaki menekseleriSonbaharin tozlu kafeslerindeSevgi turnalari yakaliyorumTurnalar gidiyor; ben kaliyorumAvareyim, asudeyim, yorgunumBilmiyorum neden sana vurgunumErzurum garinda banklar üstündeUyku tutmuyor karanliklariYitik düslerimi kovaliyorumGölgeler gidiyor; ben kaliyorum.Binbir türlü kokuyorsa yaylalarSiyah gözlerine beni de götürBaharin koynundan koparip sanaIpek bir mendile sardigim yüregimleSehzade gülleri gönderiyorumUmutlar kaliyor; ben gidiyorum.Bütün yelkenlileri, deniz fenerleriniKaptanlari sorgulayanYanindan geçen küheylanlarinKorku tufanina yakalandigiSiyah gözlerine beni de götürGünes ülkesinden gelen yigitlerBenzeri olmayan bir dünya kursunCellat, ayriligin boynunu vursun.Usul usul intizari çürütenBu hercai diken, bu çilgin arzuSürüklüyor imkansiz mustularinEsigine gönül vadileriniBir agaçtan düsen yapraklar gibiDüsüyorum tanyerineYa topla yarali kirlangiçlariYa da bu vefasiz sarkiyi bitirÖzgürlüge giden tutsaklar gibiSiyah gözlerine beni de götür.Nurullah Genç Evet onun şiirlerinde rengarenk çiçekler var yemyeşil yaylalar mis gibi bahar kokusu var hasret sıla özlemi var umut var umutsuzluk var ama bunların hepsi şairin aşık olduğu siyah gözlerde mevcut. Şair kitaba ismini veren şiirinde diyor ki Ya topla yarali kirlangiçlari Ya da bu vefasiz sarkiyi bitir ne kadar kararlı bir cümle etkilenmemek mümkün mü onun kurduğu dünyadaki aşıklar sevgileri kadar tutsak gökler kadar sonsuz ama kuşlar kadar da özgür yani onun mısralarında hep hoş ve tatlı bir zıtlık var.
Avareyim, asudeyim ,yorgunumBilmiyorum neden sana vurgunum…Böyle başlıyor Siyah Gözlerine Beni de Götür… Ama esasında Sayın Genç yazdığı mısralarla her birimizi siyah gözlere, hissedip de söyleyemediğimiz hislere, ilk aşklara götürüp bırakıyor. Kendi çizgisini oluşturmuş ve bu çizgi dahilinde sadık bir okur kitlesi oluşturmuş bir şair Nurullah Genç. Ondaki Anadolululuk hali belki de İstanbul, Ankara gibi merkezlerdeli edebiyat çevrelerinde göz ardı edilmesine sebep olmuş ama bilhassa Anadolu’da çok ciddi bir okur yekününe ulaşmasını sağlamıştır. Benden anlamadın şiirden anlaSenin gülüşünle yaşadığımıAkşamı ettiğim senden kalanlaSabaha seninle başladığımıBenden anlamadın şiirden anla…
Kitap Yorumları - (3 Yorum)
Hüznüm ile Ülfeti Pareler LaleleriO akşam, gözlerimde kainat soldu, KerimÜlkeme kançanağı bulutlar doldu, KerimDumanlı bir havzada alevlendi benliğimVarlığım, yokluğumda efsane oldu, KerimO akşam çöktü birden gönlümün kaleleriEnkazını eritti yüzünün haleleriGölgemdeki tebessüm bile kayboldu, KerimHüznüm ile ülfeti pareler laleleriokumak çok çok zevkli
SIYAH GÖZLERINE BENI DE GÖTÜRDaha dokunmadan kurudu iremÇöllere bir türlü yagamiyorumYeni bir kosunun baslangicindaBiraz deprem sonrasiBiraz sehir hülyasiBir kalp yanginindan geriye kalanSiyah gözlerine beni de götürArtik bu yerlere sigamiyorum.Pembe uçurtmalar yolladigindan beriSarardi tiryaki menekseleriSonbaharin tozlu kafeslerindeSevgi turnalari yakaliyorumTurnalar gidiyor; ben kaliyorumAvareyim, asudeyim, yorgunumBilmiyorum neden sana vurgunumErzurum garinda banklar üstündeUyku tutmuyor karanliklariYitik düslerimi kovaliyorumGölgeler gidiyor; ben kaliyorum.Binbir türlü kokuyorsa yaylalarSiyah gözlerine beni de götürBaharin koynundan koparip sanaIpek bir mendile sardigim yüregimleSehzade gülleri gönderiyorumUmutlar kaliyor; ben gidiyorum.Bütün yelkenlileri, deniz fenerleriniKaptanlari sorgulayanYanindan geçen küheylanlarinKorku tufanina yakalandigiSiyah gözlerine beni de götürGünes ülkesinden gelen yigitlerBenzeri olmayan bir dünya kursunCellat, ayriligin boynunu vursun.Usul usul intizari çürütenBu hercai diken, bu çilgin arzuSürüklüyor imkansiz mustularinEsigine gönül vadileriniBir agaçtan düsen yapraklar gibiDüsüyorum tanyerineYa topla yarali kirlangiçlariYa da bu vefasiz sarkiyi bitirÖzgürlüge giden tutsaklar gibiSiyah gözlerine beni de götür.Nurullah Genç Evet onun şiirlerinde rengarenk çiçekler var yemyeşil yaylalar mis gibi bahar kokusu var hasret sıla özlemi var umut var umutsuzluk var ama bunların hepsi şairin aşık olduğu siyah gözlerde mevcut. Şair kitaba ismini veren şiirinde diyor ki Ya topla yarali kirlangiçlari Ya da bu vefasiz sarkiyi bitir ne kadar kararlı bir cümle etkilenmemek mümkün mü onun kurduğu dünyadaki aşıklar sevgileri kadar tutsak gökler kadar sonsuz ama kuşlar kadar da özgür yani onun mısralarında hep hoş ve tatlı bir zıtlık var.
Avareyim, asudeyim ,yorgunumBilmiyorum neden sana vurgunum…Böyle başlıyor Siyah Gözlerine Beni de Götür… Ama esasında Sayın Genç yazdığı mısralarla her birimizi siyah gözlere, hissedip de söyleyemediğimiz hislere, ilk aşklara götürüp bırakıyor. Kendi çizgisini oluşturmuş ve bu çizgi dahilinde sadık bir okur kitlesi oluşturmuş bir şair Nurullah Genç. Ondaki Anadolululuk hali belki de İstanbul, Ankara gibi merkezlerdeli edebiyat çevrelerinde göz ardı edilmesine sebep olmuş ama bilhassa Anadolu’da çok ciddi bir okur yekününe ulaşmasını sağlamıştır. Benden anlamadın şiirden anlaSenin gülüşünle yaşadığımıAkşamı ettiğim senden kalanlaSabaha seninle başladığımıBenden anlamadın şiirden anla…