Dünyayı, yaşadığım coğrafyayı, insanları, sesleri, renkleri, kokuları velhasıl çevremde var olan tüm canlıları algılayıp, tanımaya başiladığım dönemlerde, onun ismini de duymuştum. Siirt'te doğup büyüdüğüm evin yanı başındaki değirmen irisi un fabrikamızda, ordu için öğütülen buğdayı korumakla yükümlü askerlerle yaptığım hoş sohbetlerde, "Koçero"yu 'eşkiya' diye tanımlıyordu. Aynı evimizin yanında belirli dönemlerde konaklayan göçer Kürtler de, onu peygamberleştirip, adeta koruyucu melekleri gibi görüyorlardı. Koçero'yu çok merak ediyordum. O dönem Siirt hükümet tabibi olan dayım Vehip Arıkan, bir keresinde onu tedavi ettiğini söylediğinde, sattlerce dayımın peşinden ayrılmayıp, sorular sormuş, onu minik beynimde adeta dört boyutlu bir hale dönüştürmüştüm.
Aslında kitabın arka kapağını okuduğumda etkilendim ve hemen kitabı okumaya koyuldum.Ancak tam olarak aradığımı bulduğum söylenemez.Eşkıyaların yaşantılarına ve yaşadıkları çevreye daha fazla yer verilmesini beklerdim.Bazı olaylar yüzeysel geçilmiş.Hatta insan kendine roman kahramanı(KOÇERO)hakkında -bu çocuk ne zaman büyüdü de ne zaman herkesin dilinde dolaşan meşhur bir eşkıya oldu- sorusunu sormadan edemiyor.Herşeye rağmen bazı anlarda yaşattığı heyecanı da yadsımamak gerekir..
Kitap Yorumları - (2 Yorum)
Aslında kitabın arka kapağını okuduğumda etkilendim ve hemen kitabı okumaya koyuldum.Ancak tam olarak aradığımı bulduğum söylenemez.Eşkıyaların yaşantılarına ve yaşadıkları çevreye daha fazla yer verilmesini beklerdim.Bazı olaylar yüzeysel geçilmiş.Hatta insan kendine roman kahramanı(KOÇERO)hakkında -bu çocuk ne zaman büyüdü de ne zaman herkesin dilinde dolaşan meşhur bir eşkıya oldu- sorusunu sormadan edemiyor.Herşeye rağmen bazı anlarda yaşattığı heyecanı da yadsımamak gerekir..
kitabın konsunu beğendim ama,anlatımı pek iyi olmamış,ama koçeroyu bilmek lazım…