Dilin varoluşumuzdaki önemini ve "söylem"i yirminci yüzyıl keşfetti; yüzyılımız bir söylem ya da söylemler yüzyılı. Yüzyılımızın söylemi keşfinden sonra, sosyal bilimlerde ve hatta belki de doğa bilimlerinde bel bağlayabileceğimiz nihai varoluş tarzları yok artık; artık madde, gerçeklik, ideler dünyası, hayatın katı olguları, deney ve gözlem, akıl yok. Elinizdeki kitapta, Edibe Sözen "söylem" kavramını ve söyleme ilişkin görüşleri, sosyal bilimler metodolojisiyle bağlantıları içinde tartışıyor.
Söylemi 20. yüzyıl düşünürleri keşfetti. Dolayısıyla çağımız söylem çağıdır. Yüzyılımızın “söylemi” keşfinden sonra, beşeri bilimlerde ve hatta doğa bilimlerinde de son noktada bel bağlayabileceğimiz nihayi varoluş tarzları yok artık. Madde, gerçeklik, ideler dünyası, hayatın katı olguları yok; aslında söylemler dışında hiçbir şeyimiz yok. Bu kitap var olan söylem teorilerine bir yenisini eklemiyor ama Batı’da ortaya konulan söylemle ilgili düşüncelerin iyi bir takdimini yapıyor. Türkiye’deki insan ve toplum incelemelerine katkıda bulunabilecek bir çalışma…
Kitap Yorumları - (1 Yorum)
Söylemi 20. yüzyıl düşünürleri keşfetti. Dolayısıyla çağımız söylem çağıdır. Yüzyılımızın “söylemi” keşfinden sonra, beşeri bilimlerde ve hatta doğa bilimlerinde de son noktada bel bağlayabileceğimiz nihayi varoluş tarzları yok artık. Madde, gerçeklik, ideler dünyası, hayatın katı olguları yok; aslında söylemler dışında hiçbir şeyimiz yok. Bu kitap var olan söylem teorilerine bir yenisini eklemiyor ama Batı’da ortaya konulan söylemle ilgili düşüncelerin iyi bir takdimini yapıyor. Türkiye’deki insan ve toplum incelemelerine katkıda bulunabilecek bir çalışma…