“Atölyeyi saran mis gibi sükût kokusunun içinde, susulmuş hayallere dalardı bir süre. Sükûttan örülmüş seccadesini sererdi sonra. Okurdu sessizce. Zaman susar, yıldızlar susar, gece susardı. Neden sonra arka kapısı çalardı atölyenin. Ön kapı, söz kapısı ise arka kapı, sükût kapısı idi.”
Tekrar tekrar okunmaya değecek bir kitap. Çünkü sükutu işlerken huzur veriyor, düşündürüyor, sorgulatıyor. Bunu yaparken edebî yönden okuyucuyu doyurucu bir üslup kullanılıyor. Üniversite öğrencilerine naçizane özel tavsiyemdir. Her hikaye ayrı bir amaca hizmet edermiş gibi gözükse de hepsinin ortak noktası okuyucusuna kıymet kazandırmasıdır. Yazarı, bir Sükut İşçisi olsa da kalemini hep konuşturmalıdır. Yeni yazıları “özlem”le bekliyoruz Sayın Pak.
Kitap Yorumları - (5 Yorum)
Tekrar tekrar okunmaya değecek bir kitap. Çünkü sükutu işlerken huzur veriyor, düşündürüyor, sorgulatıyor. Bunu yaparken edebî yönden okuyucuyu doyurucu bir üslup kullanılıyor. Üniversite öğrencilerine naçizane özel tavsiyemdir. Her hikaye ayrı bir amaca hizmet edermiş gibi gözükse de hepsinin ortak noktası okuyucusuna kıymet kazandırmasıdır. Yazarı, bir Sükut İşçisi olsa da kalemini hep konuşturmalıdır. Yeni yazıları “özlem”le bekliyoruz Sayın Pak.
huzur buluyorsunuz okudukça …
her edebiyat öğrencisi mutlaka okusun derim. Üslup ve ifade bakımından harikulade bir eser
bence 90 yaŞINDAKİ BİR ADAMIN BİLE OKUMASI GEREKEN HJİKAYELER
parça parça hikayelerden oluşan bir kitap.. üslubu güzel.