Tarihsel Roman Lukács’ın geç dönemde ortaya konyduğu bir eseridir.Tarihsel Roman, Marksist bir politikacı olarak ortaya koyduğu düşünce sistematiğinin yanında, yirminci yüzyıl edebiyatına dair önemli bir eleştirmen ve otorite kabul edilen Lukács’ın en önemli iki eseri arasında sayılır.Kendisi de bir Macar olan István Mészáros’a göre, aktif siyasetten çekilmek zorunda bırakılan Gy. Lukács, “başlıca edebiyat eleştirisi denemeleri ile iki önemli teorik kitap yazdı: Tarihsel Roman ve Genç Hegel”.Lukács’ın Tarihsel Roman’dan daha önce kaleme aldığı, edebiyat ve edebî tür kuramında spesifik bir eser olan Roman Kuramı, ona erken yaşta edebiyat eleştirisi alanında önemli bir yer sağladı. Bu kitap, biçimsel olarak roman tarihi olmasının yanında, içinde farklı özellikler barındıran bir incelemeydi.Lukács Roman Kuramı’nı, ilerleyen zamanda, “bu kitabın bir hatâ olduğunu”, ama daha sonra Marksizm içinde eriyen “romantik bir kapitalizm karşıtlığını” da içerdiğini belirttiği uzun bir önsözde hükümsüz kılacaktır. (Bu önsöz, bir zamanlar kendisinden esinlenmiş olan aynı zamanda “öğretmenliklerini de yaptığı” Teodor Adorno ve “Büyük Uçurum Oteli”nin lobisine yükselmiş diğer batılı Marksistleri, bilindik kapı dışarı edişini de içerir).Lukács’ın daha geç dönemdeki edebiyat eleştirisi, “Kafka mı, Tomas Mann mı?” başlıklı, Tomas Mann lehine kanıtlamalarda bulunduğu ünlü bilimsel denemesini de kapsar. Lukács, tavrını realizmden gelen geleneksel estetikten yana koyarken, Kafka, James Joyce ve Samuel Beckett gibi modernist yazarların biçimsel yenilikçiliğine karşı değişmez bir tutum alır. Walter Scott ve Honore de Balzac’ın romanlarındaki devrimci karakterin lehine sınıfsal çıkarımlarda bulunur. Lukács, her iki yazarın da nostaljik, pro-aristokratik politik görüşlerinin, onlara, büyüyen burjuvaziye karşı (gerici nitelikte olsa da) muhalifliklerinden ötürü, doğru ve eleştirel bir konum edinmelerine imkân sağladığını hisseder. Bu düşünce, “Eleştirel Düşüncede Gerçekçilik” adlı bilimsel incelemesinde olduğu gibi, onun çok daha geç bir dönemde yazdığı Tarihsel Roman adlı kitabında da dile getirilir.Lukács Tarihsel Roman için şunları söylüyordu:“Bu kitapta, Tarihsel ruh ve toplumun tümünü tasvir eden büyük edebiyatın etkileşimini incelemek istedik.Doğal olarak mesele bu şekilde ortaya konduğunda problemin, iç, en teorik, en soyut diyalektiği bile tarihsel nitelikte ortaya çıkacaktır. Oysa çalışmamın hedefi sadece bu tarihsel diyalektiğin ana çizgilerini işlemekle sınırlıdır. Kısacası, sadece bu tarihsel gelişimin teorik açıdan karakteristik ve vazgeçilmez tipik yönelimlerini, ayrışmalarını ve düğüm noktalarını çözümleme ve inceleme konusu yapıyor. Bu yüzden tarihsel bütünselliğe gayret etmiyor.Okurlar burada tarihsel drama veya tarihsel romanın gelişimi hakkında bir ders kitabı beklemesin; sadece bu teorik bakış açısından bile temsilî önemi olan yazarların, eserlerin ve akımların tartışıldığını göreceklerdir. Kimi durumlarda çok daha büyük sanatsal öneme sahip eserleri göz ardı etmek gerekmiştir, dolayısıyla salt edebî bakımdan daha az öneme sahip kimi yazarlarla derinlemesine meşgul olmak bu yüzden mümkün ve gerekli olmuştur.Bu kitap asıl anlamıyla tarihsel bir gelişimi yansıtmıyor, fakat yine de bu tarihsel gelişimin ana çizgisini, içerisinde beliren en önemli meseleleri görünür kılmaya gayret ediyor.İkinci belirleyici yöntembilimsel açı, iktisadî ve toplumsal gelişim, bunun içerisinden gelişen dünya görüşü ve sanatsal formun etkileşiminin incelenmesidir.”
Kitap Yorumları - (1 Yorum)
güzel bir kitap.beğendim