İtalyan edebiyatının en önemli adlarından biri olan Cesare Pavese romanlarında ve şiirlerinde çağdaş dünya sorunlarına, bu sorunları yaşayan insanların yazgılarına eğilmiş genç bir yazardı. Daha kırk iki yaşındayken 1950 yılında intihar ederek yaşamına son veren Pavese, Tepedeki Evi yaşamının son yıllarında kaleme almıştır. İkinci Dünya Savaşı'nın bitimine yakın bir dönemde, faşistlere karşı yürütülen iç savaş sırasında kentten kaçıp uzaklara, çocukluğunun geçtiği yerlere giden öğretmen Corrado, geçmişte kısa süreli bir ilişki yaşadığı kadınla karşılaşır. Yaşadığı dönemin katı gerçeğinden ve belirsiz bir gelecekten kaçarken, savaşın acımasızlığından, anlamsızlığından derinden etkilenir, Savaş bir gün biterse, der, şunu sormalıyız kendimize: Peki ya ölenleri ne yapacağız? Neden öldüler?
Çok sade bir edebi üslubu var Pavese’nin. Özellikle kitaplarını okurken bunu okuyucuya çok derin bir şekilde hissettiriyor ve kendisini büyük bir hoşnutlukla okutturuyor.
Kitap Yorumları - (5 Yorum)
Çok sade bir edebi üslubu var Pavese’nin. Özellikle kitaplarını okurken bunu okuyucuya çok derin bir şekilde hissettiriyor ve kendisini büyük bir hoşnutlukla okutturuyor.
kendi doneminin yorgunluğunu da buluyorsunuz.
Tezer özlü hayranı olarak onun hayranı olduğu yazarı okumadan gecemezdim. Okurken Tezer özlü yu hatırlattı bana
Deneme de görüp almıştım… güzel kitap
Açıkçası biraz zor okudum. Dikkatimi verememiş olabilirim . Ama savaşın gerçeğini anlatıyor