Bu kitabın amacı, 20. yüzyılın son yirmi yılında belirginleşmiş ve 21. yüzyılın ilk yirmi yılında tüm dünyada ilgi görmüş olan transhümanizm ve posthümanizm literatürlerinin birbirinden oldukça uzak görünen disiplinler açısından anlamlandırılmasıdır. Esas itibariyle teknolojideki gelişmelerin sağlık, mühendislik ve ile iletişim alanlarında daha yoğun bir etkiye sahip olmasının ardından 1990’lı yılların sonu ve 2000’li yılların başından itibaren neredeyse bütün insanların yaşamı teknolojiye bağımlı hale gelmiştir. 2000’li yıllarda önce internet ve ardından sosyal medyanın günlük yaşamda kayda değer bir yer edinmesi ve nihayet 2019 yılında Çin’in Vuhan kentinde ortaya çıkarak tüm dünyaya yayılan ve 2022 yılı arefesindeki şu zamanlarda hâlâ etkisini sürdüren Koronavirüs Pandemisinin içerisinde biyo-teknoloji, nanoteknoloji gibi sağlık endüstrisini yönlendiren alanların insan yaşamı ve bilincindeki etkilerini araştıran iki literatür çok dikkat çekmiştir. Transhümanizm ve posthümanizm literatürleri felsefe ve sosyal bilimler düzeyin de insan-insan ilişkilerinin yeni içeriği ve geleceği, sağlık ve mühendislik düzeyin de insan-teknoloji ilişkilerinin bir neticesi olarak yeni olanaklar elde etmiş insanın (posthuman) daha kolay ve mutlu yaşamı ve bu yaşamın ekonomisi, ayrıca salt felsefe ve ilahiyat seviyesinde yeni-insan veya gelecek insanı olarak posthumanın yeni bilincinin kapsamı, transhümanizm ve posthümanizm literatürlerinin tarihsel deneyimler bakımından tamamlanması gereken eksiklikleri ve dinlerin iki literatürle geleceği gibi konular bakımından değerlendirilmektedir.
Kitap Yorumları - (1 Yorum)
Transhümanizm ve posthümanizmin çok boyutlu analizinin yapıldığı bir eser…