Halkın yararını her sahada en önde ve vazgeçilmez saymak şeklinde ifade edebileceğimiz halkçılık, Rusya'dan, Kuzey ve Latin Amerika'ya, Doğu Avrupa'dan Afrika'ya görüldüğü farklı coğrafya ve toplumlarda birbirinden ayrı insan gruplarınca ortaya atılıp, değişik çözüm yolları ve yöntemlerini kullanmıştır.Halkçılık, halk adına konuşmak ve onun iyiliğini istemek, mekanda yaygınlık kadar zamanda da derinlik özelliğine, dolayısıyla tarihi bir mahiyete sahiptir. Bazen siyasi elitler bazen sömürge idarecileri halk'a, iyiliklerinin nerede olduğunu ondan daha iyi bildiklerini söylemişlerdir. O kadar ki, halkın kendi adına düşünüp konuşabileceğini söylemek anormal karşılanır bir yaklaşım olmuştur. İşin ilginç yanı ise hemen her zaman halkın kendine layık görülen rolü sessizce kabullenmesi olmuştur."30 Ağustos sevk ve idare ettiğim muharebe, Türk milletinin yanımda bulunduğu halde, idare ettiğim ilk ve son muharebedir" Kemal Atatürk. Büyük Zafer Hakkında 30 Ağustos 1928'de basın temsilcilerine demeç, ASD III, ss. 122.
halkçılık hakkında genel bilgiler verdikten. osmanlıdan cumhuriyete kadar ayrıntılı bir şekilde halkçılığı anlatmış. ziya gökalp, mehmet akif, jön türkler hepsinin halkçılıkla ilgili düşüncelerini açıklamış. okuyun derim.
kitap halkcılığın genel bir tarifini yaptıktan sonra halkçılığın ülkeler, bölgeler arasında farklı algılanış ve uygulamalrı verdikten sonra Türkiye’de halkçılık hareketlerini yer veriyor. türkiye’deki halkıcılık rusyadaki gibi halka inme şeklinde uygulamalarla amacına tam olarak ulaşamıyor. Türk halkçılığında Ziya Gökalp’in yeri ve düşüncelerine ayrı bir parantez açılmaktadır. Daha sonra cumhuriyetin kurucu Atatürk’ün halkçılık anlayışı ve uygulamaların yer verilioyr. Atatürk’ün halkçılık analıyışına tasir eden Ziya Gökalp e tkileri özellikle belirtiliyor. kitap oldukça değişik bir konuyu ele almış ve bunu oldukça güzel bir sıralama ile anlatmıştır. kitap konusunun ilgi çekiciliği ile kısa sürede okunmaktadır. yakın dönem tarihine ilgi duyanların mutlaka okuması gereken bir araştırma eseri olan eser, herkesin kütüphanesinde bir yer bulmalı. bence mükümmel bir kitap. son yıllarda okudğumu en iyi araştırma eseri.
Kitap Yorumları - (4 Yorum)
zayıf bir içerik, klasik tanımlar…
Unıversıte zamanında okudugum anlatımı sıkıcı olmayan bır kıtap
halkçılık hakkında genel bilgiler verdikten. osmanlıdan cumhuriyete kadar ayrıntılı bir şekilde halkçılığı anlatmış. ziya gökalp, mehmet akif, jön türkler hepsinin halkçılıkla ilgili düşüncelerini açıklamış. okuyun derim.
kitap halkcılığın genel bir tarifini yaptıktan sonra halkçılığın ülkeler, bölgeler arasında farklı algılanış ve uygulamalrı verdikten sonra Türkiye’de halkçılık hareketlerini yer veriyor. türkiye’deki halkıcılık rusyadaki gibi halka inme şeklinde uygulamalarla amacına tam olarak ulaşamıyor. Türk halkçılığında Ziya Gökalp’in yeri ve düşüncelerine ayrı bir parantez açılmaktadır. Daha sonra cumhuriyetin kurucu Atatürk’ün halkçılık anlayışı ve uygulamaların yer verilioyr. Atatürk’ün halkçılık analıyışına tasir eden Ziya Gökalp e tkileri özellikle belirtiliyor. kitap oldukça değişik bir konuyu ele almış ve bunu oldukça güzel bir sıralama ile anlatmıştır. kitap konusunun ilgi çekiciliği ile kısa sürede okunmaktadır. yakın dönem tarihine ilgi duyanların mutlaka okuması gereken bir araştırma eseri olan eser, herkesin kütüphanesinde bir yer bulmalı. bence mükümmel bir kitap. son yıllarda okudğumu en iyi araştırma eseri.