Türk-Rus Münasebetleri ve MuharebeleriBizce mühim olan, Türk-Rus alışveriş ve muharebelerini kronolojik olarak anlatmaya çalışmak olmayıp bu çekişme ve cenkleşmelerin tablosunu verirken o kanlı savaşların hagi ideolojik sebepler yüzünden hazırlanmış olduğunu belirtmeye uğraşmaktır.Bu sebeple de eserin şematik çatısını kurarken, kılıçların ve kalkanların ardı sıra yürümeyi arka plana bırakmış bulunuyoruz.Zira gayemiz, Rus komşuluğu muvacehesinde jeopolitik ve etnik sebeplerden doğmuş olan Türk-Rus mücadelesinin bir sentezine gidebilmektir.
İlk ve son bölümlerde Türkiye üzerindeki komünist faaliyetlerden bahsedilmiş. Ana bölümde ise 2. Beyazıd’dan itibaren Çanakkale Savaşı’na kadarki önemli siyasi ve askeri olaylar anlatılmış. Genel olarak güzel bir kitap.
Osmanlı-Rus ilişkileri 16.yüzyıl ile birlikte başlamış, İlber Ortaylı’nın özelikle belirttiği Viyana’yı anlamadan Osmanlı’yı anlayamayız sözü Ruslar için de geçerli olsa gerek…
İki bölümden meydana gelen kitabın birinci bölümünde komünizmden ve Türkiye’deki ilk komünist hareketlerden bahsedilmekte, ikinci bölümde ise II. Bâyezid döneminden başlayarak, Osmanlı Devleti’nin Rus Çarlığı ile olan münasebetleri ve bu iki devlet arasındaki savaşlar ele alınmaktadır. Ayverdi kitabı, Çarlık devrinden gelen bir Rus istilâ politikasının, bugün daha da kuvvetlenmiş hamle ve sloganlarına aldanan, adeta körükörüne, çoğu zaman da memlekete hizmetin doğru yolu Moskova menşeli talimat ve istikametlere yüz döndürmekte bulunduğuna inandırılmış masum Türk gençliği için yazdığını söylerken amacını ise cedlerimizin kanları ile sulanmış topraklarımızı Rus ihtirasına verirken, bu uğurda şehit olmuş bulunanların yalnız cenk erleri ve beyler paşalar olmayıp topyekûn Rus imha siyasetinin yaylım ateşine tutulmuş kadın, çocuk, ihtiyar, bütün bir vatandaş kütlesi ve müdafaasız sivil halk olduğunun şuuruna varabilmek olarak açıklar. İşte Ayverdi’nin hitap ettiği Türk gençliği bu kitabı mutlaka alıp okumalıdır.
Türk tarihinde en çok mücadele edilen milletlerden biri Ruslar olsa gerek. Kapı komşumuz olan bu milleti ve bu milletle ilişkilerimizi iyi biliyor muyuz şüpheliyim. Bu kitap öncelikle Türk Rus ilişkilerinin stratejik bir analizini yapmış, daha sonra Osmanlı döneminde her bir padişahın zamanında ruslarla ilişkilerimizi ve savaşlarımızı incelemiştir. Ayverdi’nin kitabı kolay okunan, anlaşılır bir kitap. Turan Yazgan Hoca’nın yazmış olduğu önsöz de kitaba ayrı bir önem kazandırıyor. Hem kitap hem de önszö mutlaka okunmalı diye düşünüyorum.
Kitap Yorumları - (4 Yorum)
İlk ve son bölümlerde Türkiye üzerindeki komünist faaliyetlerden bahsedilmiş. Ana bölümde ise 2. Beyazıd’dan itibaren Çanakkale Savaşı’na kadarki önemli siyasi ve askeri olaylar anlatılmış. Genel olarak güzel bir kitap.
Osmanlı-Rus ilişkileri 16.yüzyıl ile birlikte başlamış, İlber Ortaylı’nın özelikle belirttiği Viyana’yı anlamadan Osmanlı’yı anlayamayız sözü Ruslar için de geçerli olsa gerek…
İki bölümden meydana gelen kitabın birinci bölümünde komünizmden ve Türkiye’deki ilk komünist hareketlerden bahsedilmekte, ikinci bölümde ise II. Bâyezid döneminden başlayarak, Osmanlı Devleti’nin Rus Çarlığı ile olan münasebetleri ve bu iki devlet arasındaki savaşlar ele alınmaktadır. Ayverdi kitabı, Çarlık devrinden gelen bir Rus istilâ politikasının, bugün daha da kuvvetlenmiş hamle ve sloganlarına aldanan, adeta körükörüne, çoğu zaman da memlekete hizmetin doğru yolu Moskova menşeli talimat ve istikametlere yüz döndürmekte bulunduğuna inandırılmış masum Türk gençliği için yazdığını söylerken amacını ise cedlerimizin kanları ile sulanmış topraklarımızı Rus ihtirasına verirken, bu uğurda şehit olmuş bulunanların yalnız cenk erleri ve beyler paşalar olmayıp topyekûn Rus imha siyasetinin yaylım ateşine tutulmuş kadın, çocuk, ihtiyar, bütün bir vatandaş kütlesi ve müdafaasız sivil halk olduğunun şuuruna varabilmek olarak açıklar. İşte Ayverdi’nin hitap ettiği Türk gençliği bu kitabı mutlaka alıp okumalıdır.
Türk tarihinde en çok mücadele edilen milletlerden biri Ruslar olsa gerek. Kapı komşumuz olan bu milleti ve bu milletle ilişkilerimizi iyi biliyor muyuz şüpheliyim. Bu kitap öncelikle Türk Rus ilişkilerinin stratejik bir analizini yapmış, daha sonra Osmanlı döneminde her bir padişahın zamanında ruslarla ilişkilerimizi ve savaşlarımızı incelemiştir. Ayverdi’nin kitabı kolay okunan, anlaşılır bir kitap. Turan Yazgan Hoca’nın yazmış olduğu önsöz de kitaba ayrı bir önem kazandırıyor. Hem kitap hem de önszö mutlaka okunmalı diye düşünüyorum.