2010 Kuşağı da tıpkı İkinci Yeni gibi, çoğunlukla “birbirinden habersiz” şairlerden oluşuyor. Yani Yedi Meşale, Garip ya da 1960 toplumcuları gibi müşterek bir hareketten bahsedemiyoruz. Bu yıllarda kimse, bir gazete röportajıyla “devrimci genç şairler savaş açıyor” demedi örneğin. Bu bakımdan bizim kuşak bir “koro” olmadı. Olması gerekir mi peki? Gerekmez! Bu sayede, daha ilk kitaplarıyla bile “kişilik” sahibi olabilmiş birçok şair çıkardı 2010 Kuşağı.Bizim kuşak şairlerinin kanımca en önemli başarısı, çıkış itibariyle herhangi bir koroya dâhil olmamaları ve kendi seslerini, kişiliklerini büyük ölçüde daha en başından tesis edebilmeleridir. Bu noktada bizim kuşak, şiirde en önemli şeyin kişilik olduğunun ve kişilik olmadan yeni bir şiirin olmayacağının farkındadır.2010 Kuşağı “doktrinsiz” bir şiir yazar. Doğal olarak, durmadan öğüt veren ve yıkımı amaçlayan bir “vaizi” de yoktur bu kuşağın. Cioran’ın dediği gibi, “Biz” demiyor bu kuşak ve karşısına “diğerleri” diye bir grup ya da topluluk yerleştirmiyor.
Kitap Yorumları - (0 Yorum)