Türkiye’nin Parçalanması ve İngiliz Politikası 1900-1920
çevirmen: Mehmet Ali Yalman
Derleyici: Ö. Andaç Uğurlu
Yayın Tarihi: 28.02.2005
ISBN: 9789757651369
Dil: TÜRKÇE
Sayfa Sayısı: 663
Cilt Tipi: Karton Kapak
Kağıt Cinsi: Kitap Kağıdı
Tanıtım Bülteni
Londra'daki İngiliz Devlet Arşivinde (Public Record Office) bulunan ve İngiliz Dış Politikası Üzerine Belgeler (Documents on British Foreign Policy) başlığıyla yayınlanan ve Genel Yazışmalar adını taşıyan arşivde FO 371 siyasal belgeler; Arthur James Balfour (İngiltere Dışişleri Bakanı), Lord Curzon (İngiltere Dışişleri Bakanı), Sir Eyre Crowe (İngiltere Dışişleri Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı) ve Sir Andrew Ryan (İstanbul'daki İngiliz Yüksek Komiserliği Baş çevirmeni) İngiliz siyaset ve diplomat adamlarının özel yazışmaları; İngiliz Savaş Kabinesinin 1914-1918 ve 1920 dönemlerine ilişkin tutanakları Türkiye'nin Parçalanması'na ve Türk Kurtuluş Savaşı'na ışık tutan, Türkiye dışındaki en önemli birinci elden kaynaklar arasındadır.Kitap iki bölüme ayrılmıştır. Birinci bölümde yer alan gizli belgelerde Türkiye'nin parçalanması Profesör Arnold J. Toynbee'nin değerlendirmesiyle; ikinci bölümde Türk Kurtuluş Savaşı verilmiştir. Ayrıca Osmanlı Devleti'nin yıkılışı, Ulusal Kurtuluş Savaşı'nın gelişimi ve sonuçlanmasıyla ilgili gizli belgelerin değerlendirilmesi de bu konuda önemli ve değerli bir uzman olan Profesör Gotthard Jaeschke'nin bilimsel incelemesiyle sunulmuştur.
Bu kitapta İngiliz Devlet Arşivi’ne ait gizli belgeler yer alıyor. Mesela 30 Nisan 1908’de İngiliz Dış İşleri Bakanı’nın İstanbul’daki İngiliz Büyükelçiliğine gönderdiği gizli belgede şöyle bir bölüm var: “Van, Ermeni ihtilalcilerinin merkezi durumuna geldi. Ermeni militanlar dinamitle yirmi askeri, mart ayında da elli kişiyi öldürdüler. Militanlar çok güzel örgütlerle Osmanlı otoritelerini tehlikeye koyuyorlar. Hareketleri çok hesaplı bir genel katliam amacı taşıyor.” (Sayfa 109)Kitapta yer alan diğer gizli raporlardan birkaçı da şunlar:- İstanbul’dan Mardin’e kadar bütün bölgeleri gezdik. Üç ay önce, Ermenilerin tek bir adam kalmayıncaya kadar kesildiğini duymuştuk, oysa duyduklarımızın hiç biri doğru değildi. Zaten ben bu katliamı her zaman kuşkuyla karşılamıştım. Fransızlar Türkleri mandaları altına almak istiyorlardı; bunun için de dünyanın kuşkusunu Türklerin üstüne çekmek gerekirdi. (General James Harbord’un 10 Ekim 1919 tarihli raporu.)- Ermenilerin Müslüman komşularını kesmesinden hiç şüphe etmem. Erivan’ı kontrol altında tutan Taşnak çetesine en küçük bir güven göstermemek gerekir. Taşnaklar müthiş bir vahşetle çalışıyorlar ve talihsiz Ermenilerin hiç de yararına hareket etmiyorlar. (İngiliz Dışişleri Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Eyre Crowe’dan İngiliz Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı George Kidston’a, 28 Kasım 1919)- Fransız gruplarının üçte biri Fransız askerlerden, gerisi yerli Ermenilerdendir. Ermeni askerleri 18 bin kişidir. Türk milli hareketi gittikçe büyüyor. Muhtemelen Fransız üniforması giyen Ermenilerin aşırı hareketleri Türkleri tahrik etmiş olmalıdır. Türkler Ermenilerden nefret ediyor, bu nefret onları sokaklarda Fransız üniformasıyla görünce büsbütün arttı. Ancak Maraş’ta 20 bin Ermeni’nin öldürüldüğü tamamen hayaldir. (İngiliz Dışişleri Bakanlığı toplantı raporundan, 28 Şubat 1920) Aynı yazışmalarda, şöyle bir paragraf daha var: “Ermeni intikam hareketleri o derece korkunç bir ölçüde çoğaldı ki, Fransız askeri komutası bile Ermenileri karşı müdahaleye kendini zorunlu gördü.”
Kitap Yorumları - (1 Yorum)
Bu kitapta İngiliz Devlet Arşivi’ne ait gizli belgeler yer alıyor. Mesela 30 Nisan 1908’de İngiliz Dış İşleri Bakanı’nın İstanbul’daki İngiliz Büyükelçiliğine gönderdiği gizli belgede şöyle bir bölüm var: “Van, Ermeni ihtilalcilerinin merkezi durumuna geldi. Ermeni militanlar dinamitle yirmi askeri, mart ayında da elli kişiyi öldürdüler. Militanlar çok güzel örgütlerle Osmanlı otoritelerini tehlikeye koyuyorlar. Hareketleri çok hesaplı bir genel katliam amacı taşıyor.” (Sayfa 109)Kitapta yer alan diğer gizli raporlardan birkaçı da şunlar:- İstanbul’dan Mardin’e kadar bütün bölgeleri gezdik. Üç ay önce, Ermenilerin tek bir adam kalmayıncaya kadar kesildiğini duymuştuk, oysa duyduklarımızın hiç biri doğru değildi. Zaten ben bu katliamı her zaman kuşkuyla karşılamıştım. Fransızlar Türkleri mandaları altına almak istiyorlardı; bunun için de dünyanın kuşkusunu Türklerin üstüne çekmek gerekirdi. (General James Harbord’un 10 Ekim 1919 tarihli raporu.)- Ermenilerin Müslüman komşularını kesmesinden hiç şüphe etmem. Erivan’ı kontrol altında tutan Taşnak çetesine en küçük bir güven göstermemek gerekir. Taşnaklar müthiş bir vahşetle çalışıyorlar ve talihsiz Ermenilerin hiç de yararına hareket etmiyorlar. (İngiliz Dışişleri Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Eyre Crowe’dan İngiliz Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı George Kidston’a, 28 Kasım 1919)- Fransız gruplarının üçte biri Fransız askerlerden, gerisi yerli Ermenilerdendir. Ermeni askerleri 18 bin kişidir. Türk milli hareketi gittikçe büyüyor. Muhtemelen Fransız üniforması giyen Ermenilerin aşırı hareketleri Türkleri tahrik etmiş olmalıdır. Türkler Ermenilerden nefret ediyor, bu nefret onları sokaklarda Fransız üniformasıyla görünce büsbütün arttı. Ancak Maraş’ta 20 bin Ermeni’nin öldürüldüğü tamamen hayaldir. (İngiliz Dışişleri Bakanlığı toplantı raporundan, 28 Şubat 1920) Aynı yazışmalarda, şöyle bir paragraf daha var: “Ermeni intikam hareketleri o derece korkunç bir ölçüde çoğaldı ki, Fransız askeri komutası bile Ermenileri karşı müdahaleye kendini zorunlu gördü.”