Önce İttifak-ı Hamiyet adlı gizli örgüt aracılığıyla, ardından Jön Türk bayrağı altında biçimlenen modern aydın hareketi, Batılı bir görünüme salipti. Ancak bu görünüm, geleneksel Osmanlı dünya görüşü üzerinde temellenen sorularla ve islami kavramlar-aydınlanmacılık arasındaki sentez arayışlarıyla birlikte değerlendirilmelidir. Şerif Mardin'den düşünce hayatına önemli bir katkı.
Şerif Mardin zaten ülkemizin başarılı sosyologlarından. Bu kitabı da oldukça bilgilendiriciydi. Fakat takip etmesi zor bir kitap, dikkatli ve sindire sindire okunmalı.
1865’te bir piknikte İttifak-ı Hamiyet adlı gizli bir cemiyetin kurulmasıyla başlayan ve gayeleri ülkedeki mutlakıyet idaresini meşruti idareye dönüştürmeyi hedefleyen Yeni Osmanlıların düşüncelerinin esin kaynaklarını çok yönlü bir şekilde ele alan ve irdeleyen kıymetli bir eser. Tercümesi de akıcı ve anlaşılır olan eser, alanındaki “kült” olarak nitelendirilen eserlerdendir. Şura-yı Devlet’in yaygın bilinen “Danıştay” karşılığının yerine “devlet konseyi” olarak nitelendirilmesi, yaygın kullanımın tercih edilmemesi bakımından dikkat çekicidir. (s. 345) Ayrıca Osmanlı İmparatorluğu’nda meşruti idarenin kabulünü sağlayan Mithat Paşa ile Yeni Osmanlılar arasındaki fikri ve örgütlenmeye dair bir ilişkinin mevcut olup olmadığının ele alınmaması eserin bir eksiği olarak görülebilir.
Kitap Yorumları - (5 Yorum)
Şerif Mardin zaten ülkemizin başarılı sosyologlarından. Bu kitabı da oldukça bilgilendiriciydi. Fakat takip etmesi zor bir kitap, dikkatli ve sindire sindire okunmalı.
1865’te bir piknikte İttifak-ı Hamiyet adlı gizli bir cemiyetin kurulmasıyla başlayan ve gayeleri ülkedeki mutlakıyet idaresini meşruti idareye dönüştürmeyi hedefleyen Yeni Osmanlıların düşüncelerinin esin kaynaklarını çok yönlü bir şekilde ele alan ve irdeleyen kıymetli bir eser. Tercümesi de akıcı ve anlaşılır olan eser, alanındaki “kült” olarak nitelendirilen eserlerdendir. Şura-yı Devlet’in yaygın bilinen “Danıştay” karşılığının yerine “devlet konseyi” olarak nitelendirilmesi, yaygın kullanımın tercih edilmemesi bakımından dikkat çekicidir. (s. 345) Ayrıca Osmanlı İmparatorluğu’nda meşruti idarenin kabulünü sağlayan Mithat Paşa ile Yeni Osmanlılar arasındaki fikri ve örgütlenmeye dair bir ilişkinin mevcut olup olmadığının ele alınmaması eserin bir eksiği olarak görülebilir.
Şerif Mardin dünyasına bu kitapla adım attım, iyi ki atmışım.. Devamı geldi çünkü Şerif Mardin hakikaten çok derin bir Umman…
Az bilgiye karşılık çok sözün sarfedildiği bir döneme ait doyurucu bir bilgi kitabı.
Şiddetle tavsiye ediyorum.
Aslında tarih alanında çeviri kitapları çok sevmiyorum ama Şerif Mardin in kitapları kesinlikle okunması lazım olan kaynak kitaplardan