Bu kitap, günümüz Türkiye’sini anlamak için yazılmıştır. “Yeni Türkiye’nin” bir taraftan vahşi kapitalizmi bağrına basarken, diğer taraftan, modernliğin politik ve kültürel değerlerine saldırdığını ortaya koymakta, modernlik ile kapitalizmin bir ve aynı şey olmadığını göstermektedir.Gerek Gezi Direnişine gösterilen tepkiyi gerekse laik yaşamın baskı altına alınmasını “modernliği olmayan kapitalizm” anlayışı bağlamında tartışan İbrahim Kaya, bu kitapta yeni Türkiye’yi anlamak için yeni bir çözümleme yapmaktadır.Yeni Türkiye: Modernliği Olmayan Kapitalizm, günümüz Türkiye’sini modernlik ile kapitalizm arasındaki ilişkiler çerçevesinde ele almakta ve Türkiye’yi modernliğini yitirmekte olan bir ülke olarak çözümlemektedir. Bu çözümlemeye göre, bir zamanlar İslam ülkeleri içinde ayrıcalıklı bir konumu olan Türkiye, giderek sıradan bir İslam ülkesine dönüşmektedir.Türkiye’yi çoklu modernlikler perspektifinden değerlendiren İbrahim Kaya, İslami bir modernlik türünden söz etmenin, modernlik kavramının tanımı gereği olanaksız olduğunu göstermektedir. Çoklu yorumlara açık olmakla birlikte modernlik, kendi temel ilkeleri olan rasyonellik ve özgürlükle sınırlıdır. Bu ikisinin olmadığı yerde modernlikten söz edilemez. Dolayısıyla Türkiye’de modernliğin farklı bir türü değil, çökertilmesi söz konusudur. Geriye sadece vahşi kapitalizm kalmaktadır.
Kitap popüler bir isimle piyasa sürüldü. Yazarın derdi kapitalizmle değil, AKP’nin kapitalizmiyle. Moderniteyi hala kılık-kıyafet ekseninde tanımlaması ise gülünç olmuş sahiden. Sözcü gazetesinin köşe yazılarından mütevellit bir çalışma ortaya çıkmış.
Büyük bir hevesle aldım kitabı. İlk sayfalar bu hevesimi tatmin edecek türdendi. Lakin daha sonraki sayfalar ve bölümlerde kalite ve konuya yönelek odak seyreldikçe seyreldi. Ben şahsen kitapta Türkiye’deki kapitalizmin modernlik adına eksik olan donelerini, yönlerini, altyapısını, zeminini bulabilmeyi umuyordum. Bunu bulabildiğimi söyleyemem…
“Bir sosyoloğun gözüyle, “Yeni Türkiye” olarak adlandırılan günümüz Türkiye sine nasıl gelindiğini, özellikle de 1980 Darbesi’nden itibaren aşamaları ile bugünlere nasıl bir zemin hazırlandığını irdeleyen bir çalışma…
Modernliğin tanımı,, Türkiye’deki modernlik deneyimleri ile günümüzde gelinen durum sosyolojik bir bakış açısıyla analiz ediliyor…
Özellikle “gezi” ve “1968” olaylarının karşılaştırılması ilgi çekici…
Kitap Yorumları - (3 Yorum)
Kitap popüler bir isimle piyasa sürüldü. Yazarın derdi kapitalizmle değil, AKP’nin kapitalizmiyle. Moderniteyi hala kılık-kıyafet ekseninde tanımlaması ise gülünç olmuş sahiden. Sözcü gazetesinin köşe yazılarından mütevellit bir çalışma ortaya çıkmış.
Büyük bir hevesle aldım kitabı. İlk sayfalar bu hevesimi tatmin edecek türdendi. Lakin daha sonraki sayfalar ve bölümlerde kalite ve konuya yönelek odak seyreldikçe seyreldi. Ben şahsen kitapta Türkiye’deki kapitalizmin modernlik adına eksik olan donelerini, yönlerini, altyapısını, zeminini bulabilmeyi umuyordum. Bunu bulabildiğimi söyleyemem…
“Bir sosyoloğun gözüyle, “Yeni Türkiye” olarak adlandırılan günümüz Türkiye sine nasıl gelindiğini, özellikle de 1980 Darbesi’nden itibaren aşamaları ile bugünlere nasıl bir zemin hazırlandığını irdeleyen bir çalışma…
Modernliğin tanımı,, Türkiye’deki modernlik deneyimleri ile günümüzde gelinen durum sosyolojik bir bakış açısıyla analiz ediliyor…
Özellikle “gezi” ve “1968” olaylarının karşılaştırılması ilgi çekici…