Kâinatta yaratılmış en mükemmel canlı olan insanı doğru anlamak ve onu doğru yorumlamak gerekiyor. Dünyâyı imar etmekle vazifeli olan insanın fıtratında mevcut olan güzellikleri bozulmamalı. Dünyâyı kazanırken, insanı yıkmadan onun his dünyâsıyla oynamadan kalp yönü ihmal edilmeden bu yapılmalıdır. Âhireti kazanmak için bulunduğumuz şu dünyâda yaşarken; haram-helal hudutları çiğnenmeden, helal gıda anlayışıyla, edep-haya duyguları göz önünde bulundurularak haddi aşmadan yaşamalı. Gaflete dalmadan hikmete râm olmalı.Meşru eğlence şeklinin dışına çıkmak sürekli yanlışlıklarla meşgul olmak hafızayı zayıflatır. Dünyâdaki yaşam ölçümüz ancak müstakim bir hayat çizgisiyle mümkündür. Hakk’ı bilip Hakk’a dönmek için ilim ile irfânın birbirinden ayrılmaması şarttır. İmânı öze sindirmek için kalp kalabalıklardan arındırılmalıdır. Kalbin boşaltılmasıyla gönül uyanır. Uyanan gönül çevresine latif rayihâlar yayar. Böylesi bir gönü elbette ki etrâfındaki menfiliklere duyarsız kalamaz. Hakk’ı yaşar, yaşadığını anlatır, insanlığın kurtuluşu için Hakça duâlar eder. Böylece insanın yaşam kalitesi artar. İnsanların sergiledikleri davranışlar onların kalbi kıvâmına gösterir. Toplumun derdi onun yüreğinde çağlayan olur akar. İşte bu yürek sızısıdır. Sizin de yürek sızınız var mı?
Kitap Yorumları - (0 Yorum)