“Deseler ki üst üste koyup biriktirdiğin ne varsa unutacaksın. Nasıl biri olacağını sen seçeceksin. Her yürümek istediğinde ayak bileğine dolanan ve her adım attığında boynuna kadar çıkıp seni boğan o ipi kesip atsan, nereye kadar gidersin? Koskoca evrenin içinde sığmadığın ne varsa yerle bir olsa, nereye ait olursun? Hangi acıyı söküp atalım ve yerine hangi mutluluğu koyalım? diye sorsalar mesela... Bu bilmediğim hayalde, hayata ne verir, ondan ne alırdım diye düşünüyorum bazen.” ZAMAN MÜHÜRCÜSÜ; kan bağı olmayan insanlardan oluşan bir ailenin biraraya geliş yolculuğu... Bir sırrın içinde mühürlenen bir zamanın hikâyesi! Osmanlı Mevlevi Saatçileri’nden Ahmet Eflâki Dede’nin dokuz numaralı saatinin büyüsüne kapılarak saat tasarlamaya başlayan genç bir adamın yaptığı saatin içinde saklanan bir sırrın açığa çıkmasıyla başlayan romanda, yetimhanede büyümüş genç bir fotoğrafçının gözünden de hayat kareleri sunuluyor. Büyükada’daki bir konak ve Üsküp’teki Kurşunlu Han arasında geçen hikâye, Yugoslavya’nın henüz dağılmadığı 1960’lı yıllardan bugünün Makedonya’sına uzanan geçişlerden izler taşıyor.
Oldukça akıcı,sıkmayan güzel bir kitaptı.Saklanan sırrın ağırlığı bir insanı içten içe yıllarca nasıl tükettiği ve bunun sorumluluğunun bir başkasına devredildikten sonra Üsküp’te arayışlar,hüzünler ve beklenmedik sürprizlerle dolu bir yolculuk
Yazarın dilini sevdim,insanı yormayan ama derinliği olan cümleler kurmakta oldukça başarılı,okurken karakterler ve mekanlarla aranızda bir bağ oluştuğunu hissediyorsunuz,Üsküp sokaklarında dolaşırken ya da Kurşunlu Han’ın odalarına girip,kapılardaki mühürlere dokunurken,kendinizi zaman çukuruna düşmüş gibi hissedebilirsiniz:)
Kitap Yorumları - (3 Yorum)
Oldukça akıcı,sıkmayan güzel bir kitaptı.Saklanan sırrın ağırlığı bir insanı içten içe yıllarca nasıl tükettiği ve bunun sorumluluğunun bir başkasına devredildikten sonra Üsküp’te arayışlar,hüzünler ve beklenmedik sürprizlerle dolu bir yolculuk
Keyifle okuduğum, hızlıca akan bir kitap.
Yazarın dilini sevdim,insanı yormayan ama derinliği olan cümleler kurmakta oldukça başarılı,okurken karakterler ve mekanlarla aranızda bir bağ oluştuğunu hissediyorsunuz,Üsküp sokaklarında dolaşırken ya da Kurşunlu Han’ın odalarına girip,kapılardaki mühürlere dokunurken,kendinizi zaman çukuruna düşmüş gibi hissedebilirsiniz:)